Dünya Ekonomisi

(23/03/2008)

FT: İngiltere İslami bono çıkarıyor

Financial Times gazetesi İngiltere’nin, İslami bono çıkartan ilk batı ülkesi olmaya hazırlandığını yazdı.

FT: İngiltere İslami bono çıkarıyor

Financial Times gazetesi İngiltere’nin, İslami bono çıkartan ilk batı ülkesi olmaya hazırlandığını yazdı.

LONDRA - İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesinin haberinde, bu konuda uzun zamandır duyulan maliyet ve fiyatlandırma kaygılarının geride bırakıldığına dair güçlü işaretlere dikkat çekilerek, konuyla ilgili açıklamanın bugün yapılabileceği belirtildi. LONDRA - İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesinin haberinde, bu konuda uzun zamandır duyulan maliyet ve fiyatlandırma kaygılarının geride bırakıldığına dair güçlü işaretlere dikkat çekilerek, konuyla ilgili açıklamanın bugün yapılabileceği belirtildi.

İngiltere Hazine yetkililerinin, planla ilgili güçlü bir istek bulunduğunu söylediği vurgulanan haberde, uygulamanın, Londra’nın İslami finans dünyasının Batılı merkezlerinden biri olma özelliğini sağlamlaştıracağına dikkat çekildi.

“Sukuk” adlı İslami finansman bonosu ihraç etme planının ilk kez 2007 yılında büyük tanıtımla açıklandığına işaret edilen haberde, bu tarihten itibaren sıcak tartışmalara yol açan planla ilgili hazine yetkililerinin, dini kurallar gereği faiz vermediği için karmaşık yapısı nedeniyle “sukuk” ihraç etmenin diğer bonolara göre daha yüksek maliyet getirebileceği kaygılarını ortaya koydukları ifade edildi.

“Ancak hükümet artık siyasi ve mali getirilerinin, bu tür bonoların maliyetlerine ilişkin kaygıları ortadan kaldırmaya yeteceğine inanmış durumda” denilen haberde, bu tür bonoların alıcıya cazip hale getirilebilecek şekilde fiyatlandırılabileceğine inanıldığı bildirildi.

Haberde, bankacılık sektörünün, İngiltere’nin, dünyanın en hızlı gelişen piyasalarından biri olan 80 milyar dolarlık sukuk piyasasına girme kararını bir kilometre taşı olarak değerlendirdiği belirtildi. Bu adımın likiditeyi artırabileceği ve diğer batılı hükümetler ve kurumların da İngiltere’yi izleyebileceği kaydedilen haberde, şu ana kadar sukuk çıkartan tek batılı kurumun Teksas merkezli bir petrol şirketi olduğu hatırlatıldı.

Bankacılık uzmanlarının, 500 milyon sterlinlik ilk İslami bono ihracının gelecek yıl yapılabileceğini tahmin ettikleri, bu boyuttaki bono ihracının İslami bankaların işlerini kolaylaştıracağını düşündükleri de bildirildi.

İngiltere Hazine yetkililerinin, planla ilgili güçlü bir istek bulunduğunu söylediği vurgulanan haberde, uygulamanın, Londra’nın İslami finans dünyasının Batılı merkezlerinden biri olma özelliğini sağlamlaştıracağına dikkat çekildi.

“Sukuk” adlı İslami finansman bonosu ihraç etme planının ilk kez 2007 yılında büyük tanıtımla açıklandığına işaret edilen haberde, bu tarihten itibaren sıcak tartışmalara yol açan planla ilgili hazine yetkililerinin, dini kurallar gereği faiz vermediği için karmaşık yapısı nedeniyle “sukuk” ihraç etmenin diğer bonolara göre daha yüksek maliyet getirebileceği kaygılarını ortaya koydukları ifade edildi.

“Ancak hükümet artık siyasi ve mali getirilerinin, bu tür bonoların maliyetlerine ilişkin kaygıları ortadan kaldırmaya yeteceğine inanmış durumda” denilen haberde, bu tür bonoların alıcıya cazip hale getirilebilecek şekilde fiyatlandırılabileceğine inanıldığı bildirildi.

Haberde, bankacılık sektörünün, İngiltere’nin, dünyanın en hızlı gelişen piyasalarından biri olan 80 milyar dolarlık sukuk piyasasına girme kararını bir kilometre taşı olarak değerlendirdiği belirtildi. Bu adımın likiditeyi artırabileceği ve diğer batılı hükümetler ve kurumların da İngiltere’yi izleyebileceği kaydedilen haberde, şu ana kadar sukuk çıkartan tek batılı kurumun Teksas merkezli bir petrol şirketi olduğu hatırlatıldı.

Bankacılık uzmanlarının, 500 milyon sterlinlik ilk İslami bono ihracının gelecek yıl yapılabileceğini tahmin ettikleri, bu boyuttaki bono ihracının İslami bankaların işlerini kolaylaştıracağını düşündükleri de bildirildi.



‘İngiltere gerçek krizle yüz yüze’

İngiltere Ticaret Bakanı Barones Vadera, giderek artan petrol fiyatlarının akaryakıt, ısınma ve gıda fiyatlarını da sürekli yukarı doğru ittiğini kabul ederek, “İngiltere gerçek bir ekonomik krizle yüz yüzedir” dedi.

‘İngiltere gerçek krizle yüz yüze’

İngiltere Ticaret Bakanı Barones Vadera, giderek artan petrol fiyatlarının akaryakıt, ısınma ve gıda fiyatlarını da sürekli yukarı doğru ittiğini kabul ederek, “İngiltere gerçek bir ekonomik krizle yüz yüzedir” dedi.

LONDRA - Petrol fiyatlarının bir günde en büyük fiyat artışıyla eş zamanlı bir açıklama yapan Barones Vadera, İngiltere’nin gerçek bir sınavla karşı karşıya bulunduğunu, krizin küresel düzeyde yaşanan ilk gerçek ekonomik kriz niteliği taşıdığını belirtti. Barones Vadera, Teksas’ta başlayan küçük bir kredi sıkışıklığı gibi görünen krizin büyüyerek ekonominin bütün alanlarını etkiler hale geldiğine işaret etti. LONDRA - Petrol fiyatlarının bir günde en büyük fiyat artışıyla eş zamanlı bir açıklama yapan Barones Vadera, İngiltere’nin gerçek bir sınavla karşı karşıya bulunduğunu, krizin küresel düzeyde yaşanan ilk gerçek ekonomik kriz niteliği taşıdığını belirtti. Barones Vadera, Teksas’ta başlayan küçük bir kredi sıkışıklığı gibi görünen krizin büyüyerek ekonominin bütün alanlarını etkiler hale geldiğine işaret etti.

İngiltere’nin diğer ülkelere nazaran ekonomik güçlükler karşısında daha sağlam bir duruş sergilediğini de ifade eden Barones Vadera, ekonomistlerin giderek olumsuzlaşan tahminlerine rağmen kamuoyundan ekonomik çöküntü beklentisine girme hatasını yapmamasını istedi.

İngiltere’deki pek çok ailenin yıllık akaryakıt ve gıda masraflarındaki büyük artış üzerine, mümkün olduğu kadar az otomobil ve toplu taşıma aracı kullanmaya çalıştığı belirtildi. Nüfusun yarısından fazlasının da dışarıda yemek, eğlence ve haftalık market alış-verişlerini azalttığı kaydedildi. Tüketicinin bu tasarruflarla ulaşım alanında doğan ekstra giderleri dengelemeye çalıştığı öne sürüldü.

Bu arada İngiltere’de başta British Airways olmak üzere pek çok hava yolu şirketi, fiyatlarını arttırmak zorunda kalacakları uyarısında bulundu. İngiliz basını bu açıklamaları “ucuz uçuş döneminin sona ermesi” olarak yorumladı.

İngiltere’nin diğer ülkelere nazaran ekonomik güçlükler karşısında daha sağlam bir duruş sergilediğini de ifade eden Barones Vadera, ekonomistlerin giderek olumsuzlaşan tahminlerine rağmen kamuoyundan ekonomik çöküntü beklentisine girme hatasını yapmamasını istedi.

İngiltere’deki pek çok ailenin yıllık akaryakıt ve gıda masraflarındaki büyük artış üzerine, mümkün olduğu kadar az otomobil ve toplu taşıma aracı kullanmaya çalıştığı belirtildi. Nüfusun yarısından fazlasının da dışarıda yemek, eğlence ve haftalık market alış-verişlerini azalttığı kaydedildi. Tüketicinin bu tasarruflarla ulaşım alanında doğan ekstra giderleri dengelemeye çalıştığı öne sürüldü.

Bu arada İngiltere’de başta British Airways olmak üzere pek çok hava yolu şirketi, fiyatlarını arttırmak zorunda kalacakları uyarısında bulundu. İngiliz basını bu açıklamaları “ucuz uçuş döneminin sona ermesi” olarak yorumladı.





(15/03/2008)

"Endeks 35 bini görmeden kimseye yatırım önermiyorum"



Ata Yatırım Baş Ekonomisti Dr. Nurhan Toğuç, AKP’nin kapatılması davasının Anayasa Mahkemesi’nce kabul edilmesiyle ortaya çıkan sürecin uzun ve zor olacağını belirterek, bu sürecin AB çerçevesinde yürütülmekte olan reformların hızını keseceğini ve ekonomik cephede de Merkez Bankası’nın faiz indirim kararlarını etkileyeceğini savundu.

Toğuç, yaşanacak sürecin en olumsuz etkisinin büyüme üzerinde görüleceğine dikkat çekerek, belirsizlik ortamında yatırıma ayrılan kaynakların daralacağını, cari açığın finanse edilmesinde ciddi sorunlar yaşanacağını söyledi.

Ata Yatırım Baş Ekonomisti Dr. Nurhan Toğuç, AKP’nin kapatılma davasının Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte yaşanacak süreci ANKA’ya değerlendirdi. Toğuç, piyasalar ve ekonomi için olumsuz bir sürecin içine girildiğine işaret etti. Toğuç, AB üyeliğinin siyasi cephedeki gelişmeler nedeniyle iyice bilinmez bir noktaya geleceğini ve reform sürecinin aksayacağını belirterek “AKP üzerinde bu kadar problem varken, yabancıların özelleştirmelerle eskisi gibi ilgilenmesini kimse beklememeli” dedi.

Toğuç, kurdaki hareketin bir süre daha devam edeceğinin kaydederken, buna rağmen önceden görülen yükselişlerde olduğu gibi sert hareketlerin görülmeyeceğinin altını çizdi. Toğuç, “Çünkü dışarıda artık eskisi gibi güçlü dolar, güçlü Euro’ya dayalı kuvvetli ekonomiler de yok. Dolayısıyla orada çok keskin hareketler, geçtiğimiz yıllarda görülen seviyeler beklemiyoruz. Hazine Bonosu getirileri yabancılar için hala çok cazip. Dolayısıyla burada da çok önemli bir yükseliş beklemiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“35 BİN SEVİYELERİNE GELMEDEN KİMSE BORSAYA GİRMESİN”

Toğuç, borsadaki düzeltme hareketlerinin devam edeceğini belirterek, “Borsa endeksinin 58 binli rakamları gördüğümüz zamanlardan bu yana problemin kaynağı ABD olmasına rağmen, endekste çok ciddi düşüşler yaşandı. Bu rakamlar henüz dip seviyeler değil. Bunların da altını göreceğiz. 35 binli seviyelere gelinmeden kimsenin borsaya girmesini önermiyorum” dedi. Toğuç, fiyat/kazanç oranının 7 seviyelerinde olduğunu belirterek, 6 seviyeleri görülmeden yatırımcılara kısa, orta ve uzun vadeli alımlar önermediğini söyledi.

AKP'nin kapatılma davası İtalyan basınında



Anayasa Mahkemesinin AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin iddianameyi kabulü, İtalyan basında da geniş yer buldu.

Basının haberlerinde, iddianamenin kabulüyle başlayan sürecin Türkiye'yi, "sonucu şimdiden öngörülemeyecek bir kriz ve istikrarsızlığa" sürükleyebileceği ileri sürüldü.

La Stampa gazetesi, Anayasa Mahkemesinin kararını, "Yargıçlara göre (Başbakan Recep Tayyip) Erdoğan'ın partisinin yasaklanması kabul edilebilir" başlığıyla duyururken, "Yargıtay, AK Parti'nin hedefinin İslam şeriatını tesis etme olduğu iddiasında. Türkiye, sonu öngörülemeyen bir anayasal krize sürüklenme riskiyle karşı karşıya bulunuyor" ifadelerine yer verdi.

İtalya'nın en önemli ekonomi gazetesi Il Sole 24 Ore, "Yargı Erdoğan ve (Cumhurbaşkanı Abdullah) Gül'e karşı" başlığı altında, Türkiye'de istikrarın "risk altında" olduğu değerlendirmesine yer verdi.

Il Manifesto gazetesi, "Yüksek yargı Erdoğan'ın partisinin kapatılmasının 'kabul edilebilir' bulduğunu söyledi" başlığını kullanırken, Il Giornale gazetesi, "Erdoğan'ın partisi yargılanabilir" başlığı altında, "Anayasa Mahkemesinden çıkan evet kararı, AK Parti'nin laikliğe karşı olduğu gerekçesiyle yasa dışı ilan edilmesine de kapı açtı. Türkiye siyasi kaosa sürüklenme riskiyle karşı karşıya bulunuyor" görüşünü savundu.

İspanya'da yeni meclis göreve başladı

İspanya'da 9 martta yapılan seçimlerle kurulan 350 sandalyeli yeni meclis bugün göreve başladı.

Demokrasiye geçişten sonra 9 yasama döneminin bugün yapıldığı mecliste başkan olarak, seçimleri kazanan Sosyalist İşçi Partisi'nin (PSOE) adayı, eski Savunma Bakanı Jose Bono seçildi. İlk kez meclis başkanının seçimi ikinci tura kaldı.

Bu arada seçimlerden galip çıkmasına rağmen 169 milletvekili ile mutlak çoğunluğu elde edemeyen PSOE, tek başına iktidarda kalsa da dışarıdan destek alacak.

8 nisana kadar hükümeti kuracak olan PSOE, meclisteki 3. büyük parti olan Katalonya'da faaliyet gösteren 10 milletvekiline sahip Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CİU) veya 4. büyük parti olan Bask bölgesinde faaliyet gösteren 6 milletvekili bulunan Bask Milliyetçi Partisi'nin (PNV) desteğini almak için müzakere ediyor.

CİU'nun tek başına desteği PSOE için yeterli olurken, destek vermesi için PNV ile yapılacak olası bir anlaşmaya 2 milletvekili olan Galisya Milliyetçi Bloku'nun da (BNG) girmesi öngörülüyor.

Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun 8 nisanda açıklaması öngörülen 16 bakandan en azından 6'sının geçmiş hükümetteki bakanlar olacağı belirtildi. Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Maria Teresa Fernandez de la Vega, Ekonomi Bakanı Pedro Solbes ve İçişleri Bakanı Alfredo Perez Rubalcaba'nın görevlerine devam edeceği ifade edildi.

Normal şartlarda gelecek 4 yıl ülkeyi yönetecek olan Zapatero'nun önceliğinin ekonomik sorunlar olması bekleniyor. Ekonomi Bakanı Pedro Solbes, seçim vaadi olan gelir vergisi mükelleflerine 400 Avro geri ödeme yapılması kararının ilk Bakanlar Kurulu'nda çıkacağını söyledi. 154 milletvekili ile ana muhalefette yer alan sağ görüşlü Halk Partisi ise şimdiden sert muhalefet yapacağının sinyallerini verdi.
Öte yandan Senato'da yapılan seçimlerde de sosyalist Javier Rojo ilk yapılan oylamada, ikinci kez Senato Başkanı seçildi.

İç talep büyüyor ama ekonomi büyümüyor

Ercan KUMCU


EKONOMİK büyüme verileri şaşırttı. Gayri safi yurtiçi hasıla (gsyh) büyümesi 2007 yılının son üç ayında (ekim-aralık dönemi) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.4, yılın toplamında ise yüzde 4.5 oldu.

Dış ticaret verileri ve sanayi üretimi endeksi gibi daha sık yayınlanan verilere bakarak milli gelir büyümesinin yılın son çeyreğinde yüzde 5’in üzerinde, yılın tümünde de yüzde 5 civarında olacağı tahmin ediliyordu. Tahmindeki yanılmanın iki önemli nedeni var. Birincisi, yurtiçi üretimde yaratılan katma değerin giderek düşmekte olduğu, ikincisi ise, toplam iç talep büyümesinin yurtiçi üretime etkisinin giderek azalmakta olduğu gerçeği yapılan tahminlerde göz ardı edildi.

İTHALATA DAYALI BÜYÜMEME MODELİ

Türkiye ekonomisinde iç talep büyümesi 2007 yılının ikinci üç ayından
(nisan-haziran dönemi) sonra hızlandı. İkinci üç ayda toplam iç talep büyümesi yüzde 3.2’ye kadar düşmüşken, üçüncü üç ayda (temmuz-eylül dönemi) yüzde 5.9, son üç yada ise yüzde 7.1 oldu. Yani, iç talep açısından yılın ikinci yarısında ekonomide gaza basıldı.

Toplam iç talep hızlanarak büyürken, net dış talebin yurtiçi üretime etkisi negatif oldu. Sonuçta, iç talep artışı hızlanarak devam ettiği halde, toplam gsyh büyümesi yılın ikinci yarısında yüzde 4’ün altında kaldı. Grafikten de görüldüğü gibi, Türkiye ekonomisi 2007 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.97, üçüncü çeyreğinde yüzde 3.35, dördüncü çeyreğinde, yüzde 3.44 büyüdü.

"İhracata dayalı büyüme" modeli iç talebi fazla büyütmeden dış talep yoluyla yüksek büyümeyi sağlamayı ifade eder. Bu şekilde, iç talep büyümesi makul düzeylerde tutulurken, fiyat istikrarı gibi iç talep büyümesinin olumsuz etkileyebileceği gelişmelerin önüne geçilir ve ihracat artışı (dış talep büyümesi) yoluyla yüksek ekonomik büyüme gerçekleştirilir.

Türkiye’de tam tersi oluyor. İç talep büyüyor. Ekonomi çok daha yavaş büyüyor. İç talep büyümesi ithalatı büyüterek yurtiçindeki üretime çok fazla bir etki yapmıyor. Biraz abartarak buna "ithalata dayalı büyümeme" modeli diyebiliriz.


2007 yılının tümünde ortalama ekonomik büyüme yüzde 4.5 olurken, iç talep büyümesi yüzde 5.7 oldu. Yılın tümünde de, net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı negatif oldu. Zaten, 2002 yılından bu yana yıllık bazda net dış talebin ekonomik büyümeye katkısı hiç olumlu olmadı.

GÖRÜNÜM BOZULUYOR

Milli gelir istatistikleri 2008 yılı ve sonrasına yönelik ekonomik büyüme ve bunun sonuçları konusunda kaygıları artırıyor. Ekonomik büyümeden fedakarlık yapmamak için iç talep artışını özendiren ekonomi politikaları hem dış açıkları artıran hem de enflasyonla mücadeleyi zorlaştıran bir yaklaşım olur. Buna karşılık, dış açıkların büyümesini kontrol altına almaya çalışan ve enflasyonu gözeten bir yaklaşım ise şimdikinden de düşük ekonomik büyümeye razı olmak anlamına gelir.

Türkiye son altı yıldır "başarı hikayesi" diye anlattığı sürecin sonuna gelmiş gibi görünüyor. Yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan dışsal etkenler ise bu görünümü daha da bozuyor.

Kadıköy’de 515 milyon Euro’luk gece

Ceyhun KUBURLU

2 milyar 148 milyon değere sahip 8 takımın Şampiyonlar Ligi heyecanı yeniden başlıyor.

 Çeyrek finale kalan 8 takım arasında yer alan Fenerbahçe 92 milyon 500 bin Euro değere sahip. Rakibi Chelsea ise 422 milyon 500 bin Euro’luk değeri ile en pahalı takım. Yarın akşam Kadıköy’de karşılaşacak olan iki takımın toplam değeri ise 515 milyon Euro’yu buluyor.

ŞAMPİYONLAR Ligi’nde çeyrek finale kalan 8 takımın futbolcularının değeri 2 milyar 148 milyon Euro olarak hesaplanıyor. Fenerbahçe’nin (FB) çeyrek finaldeki rakibi Chelsea ligin en pahalı takımı olurken, Fenerbahçe 92 milyon 500 bin Euro’luk değeriyle 8 takım arasında sonuncu sırada yer alıyor. Yarın akşam İstanbul Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda karşılaşacak olan iki takımın toplam değeri ise tam 515 milyon Euro’yu buluyor. Şampiyonlar Ligi’nde son 8 takım arasına kalan İspanyol Barcelona ise tam 420 milyon 700 bin Euro’luk kadrosuyla ikinci sırada yer alıyor.

3 OYUNCUSU FB’YE BEDEL:
422 milyon 500 bin Euro’luk değeri ile dikkat çeken İngilizler’in güçlü ekibi Chelsea’nin üç oyuncusu ise Fenerbahçe’nin toplam değerini geçiyor. Adanın en pahalı futbolcuları arasında da yer alan Didier Drogba, Frank Lampard ve kaleci Petr Cech’un toplam değeri 100 milyon Euro’yu aşıyor. İngilizler’in ilk 11’inde yer alan en ucuz oyuncu ise 7 milyon Euro değeriyle Paulo Ferreira. Bir zamanlar Fenerbahçe’nin de formasını giyen Fransız yıldız Nicolas Anelka’nın değeri ise 22 milyon 500 bin Euro’ya yakın.

ALEX FB’NİN EN PAHALISI:
Şampiyonlar Ligi’nde en pahalı takım ile karşılaşacak olan Fenerbahçe’nin (FB) kadrosundaki en değerli futbolcusu ise Alex. 13 milyon Euro’luk bir değere sahip olan Alex’i, 7 milyon 500 bin Euro ile Diego Lugano takip ediyor. 34 yaşındaki dünyaca ünlü Brezilyalı yıldız Roberto Carlos’un değeri ise 5 milyon 500 bin Euro’yu buluyor. Chelsea’nin eski yıldızı Fenerbahçe’nin golcüsü Mateja Kezman ise 6 milyon Euro’luk bonservis değeriyle dikkat çekiyor.

4 İNGİLİZ 1.3 MİLYAR EURO:
Avrupa’nın en pahalı futbolcularına sahip İngiltere’den 4 takım Şampiyonlar Ligi’nde son 8 takım arasında yer alıyor. Bu dört kulübün toplam futbolcu değerleri ise 1.3 milyar Euro’yu geçiyor. İngiliz takımları arasında 422 milyon 500 bin Euro’luk değeri ile Chelsea başı çekerken, 343 milyon 100 bin Euro değeriyle Manchester United İngiliz kulüpleri arasında 2’inci sırada yer alıyor. İngilizlerin efsanevi kulübü Liverpool’un değeri 287 milyon 600 bin Euro’yu buluyor.

BARCELONA 2’NCİ SIRADA:
Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalan 8 takım arasında Fenerbahçe’nin yanı sıra 4 İngiliz, 1 İtalyan, 1 İspanyol ve 1 Alman takımı bulunuyor. Bu kulüpler arasında Chelsea’yi 420 milyon 700 bin Euro değeriyle Barcelona takip ediyor. İtalyanların güçlü ekibi Roma ise 221 milyon 150 bin Euro’luk kadroya sahip. 112 milyon 450 bin Euro’luk futbolcuya sahip olan Almanların ünlü kulübü Schalke 04 ise 8 takım arasında 7’inci sırada yer alıyor.

Maç, Kadıköy’de 3 milyon Euro’luk ekonomi yaratacak

YARIN akşam Türkiye’deki en önemli maçlardan birine ev sahipliği yapacak olan Şükrü Saracoğlu Stadı ve çevresinde büyük bir ekonomi oluşması bekleniyor. Özellikle Fenerbahçe için önem taşıyan maçlardan önce stadyumda ve çevresinde yaklaşık 3 milyon YTL’lik bir ekonomi oluşuyor. Stat çevresi ve Kalamış’taki kafeterya ve restoranlar doluyor, yaklaşık 10 bin araç için otopark harcaması yapılıyor. Stattaki Fenerium mağazasından yapılan satış ise 4’e katlanıyor. Tüm bu harcamalar ise 3 milyon YTL’ye ulaşıyor.

Büyüme yetersiz ekonomi politikasında değişiklik şart



ASO Başkanı Nurettin Özdebir, 2007 yılı büyüme oranlarının "yetersiz" olduğunu dile getirerek, "6 aydır Türkiye’nin gündeminin ekonomi olmasına dikkat çektik. Söylemeye çalıştığımız şey düşük büyüme hızıyla artık daha iyi anlaşılacak. Ekonomi politikalarında değişiklik şart" dedi.

ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, 2007 yılında büyümenin düşük kaldığına işaret ederek, "Bu büyüme yetersizdir. 6 aydır Türkiye’nin gündeminin ekonomi olmasına dikkat çektik. Söylemeye çalıştığımız şey düşük büyüme hızıyla artık daha iyi anlaşılacak. Ekonomi politikalarında değişiklik şart" dedi.

EKONOMİK RİSK ARTTI :
ASO Başkanı Özdebir yaptığı açıklamada, 2007’deki düşük büyüme oranının 2004 yılında başlayan büyüme hızındaki düşüş eğiliminin hızlanmasının göstergesi olduğunu belirtti. Türkiye’nin her yıl yüzde 7-7.5 büyümesi gerektiğini kaydeden Özdebir, büyüme hızındaki düşüş eğilimi nedeniyle ekonomik politikalarda önemli değişikliklere gidilmesi gerektiğini ifade etti. Özdebir, eksik bırakılan yapısal reformlarla yatırım, üretim ve istihdam ortamını iyileştirecek mikro reformlar olmak üzere, ekonomi yönetiminin elini çabuk tutması ve acil tedbirler alması gerektiğini belirtti. Özdebir, "Biz altı aydır ekonominin gündemin başında olması gerektiğini söylerken, Türkiye’nin yine siyasi istikrar endişelerine kapılmış olmasını üzüntüyle izliyoruz. Dünyadaki küresel dalgalanmadan dolayı risklerin arttığı ve ekonomik krizin tsunami dalgalarının ülkemize yaklaşmakta olduğu bu koşullarda süratle gündem yeniden ekonomi olmalı ve gecikmeden acil tedbir alınmalıdır" dedi.

YTL AŞIRI DEĞERLİ : Büyümeyi olumsuz etkileyen faktörlerin başında Türk parasının aşırı değerlenmesi ve yüksek faizlerin geldiğine de dikkat çeken Özdebir, "Yılın son çeyreğindeki büyüme hızının yüzde 3.4 olması da ekonomik büyümenin hızlı bir fren yapabileceğini göstermektedir." diye konuştu. Kişi başına düşen gelirin 9 bin doların üzerine çıkmasının kimseyi yanıltmaması gerektiğini kaydeden Özdebir, "Özellikle içinde bulunduğumuz siyasi koşullar ve siyasi gerginlik, cari işlemler açığının doğurduğu risk ile birlikte Türk lirasında sert bir düzeltme yapma ihtimalini artırmaktadır" dedi.

(23/02/2008)

PARA PİYASA VERİLERİ
 
    EN SON DEĞİŞİM (%)  
 

  IMKB 100 42585 0.3865  
  IMKB 30 53184 0.7004  
  USD 1.2315 -0.0524  
  EURO 1.9231 0.1818


Avrupalı bankalar kriz öncesinde borçlanmış

Avrupalı bankaların, küresel kredi krizi öncesinde, ABD’li bankaların aksine, şirketlerin artan kredi talebini karşılamak için diğer bankalardan yüklü miktarda borçlandığı bildirildi.
ZÜRİH - Uluslararası Ödemeler Bankası’nın verilerine göre, Eylül 2007 sonu itibarıyla Avrupalı bankaların diğer bankalardan aldığı net borç 800 milyar dolar düzeyindeydi. Bu değer, 1997’de neredeyse sıfırdı. 

Eylül 2007 sonu itibarıyla, ABD’li bankalar ise diğer bankalardan 442 milyar dolar net borç aldı. Bu değer, 1999’da neredeyse sıfırdı.

Avrupalı bankaların birbirlerinden yüklü miktarda borç almalarının kredi krizine ivme kazandırmış olabileceği belirtiliyor.

Yaz aylarında likidite azalmaya başladığında, Avrupalı bankaların kısa vadeli borçlarını döndürmek için büyük çaba harcayarak krizi derinleştirdiği tahmin ediliyor.


Adidas’tan 21 milyon Euro kar

Alman spor malzemeleri üreticisi Adidas, geçen yıl dördüncü çeyrekte 21 milyon Euro kar etti.
 
BERLİN - Adidas’tan yapılan açıklamada, şirketin geçen yıl Ekim-Aralık döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre karını yüzde 62 artırarak 21 milyon Euro’ya çıkardığını bildirdi. 

Açıklamada, Nike’tan sonra dünyanın 2 numaralı spor malzemeleri üreticisi şirketin, geçen yıl son çeyrekte satışlarının önceki yıl aynı döneme göre yüzde 7.6 artarak, 2.4 milyar Euro’ya yükseldiği de ifade edildi.

Adidas’ın, bu yıl düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası ve Pekin Olimpiyatları nedeniyle siparişleri yüzde 17 artarken, şirketin 2006 yılında satın aldığı Reebok’ın ise siparişleri yüzde 8 düştü.

Öte yandan, Adidas, şirketi Reebok’ın başkanlığına Uli Becker’ı atadı.

(28/02/2008)

ABD Tetikledi, Euro, Petrol ve Altın Rekor Kırdı

Fed'in 'Elimizde Gerekli Araçlar Var. Gerekeni Yaparız' Açıklaması, Euro, Altın ve Petrole Yeni Rekorlar Kırdırdı.

 

FED’in ’Elimizde gerekli araçlar var. Gerekeni yaparız’ açıklaması, Euro, altın ve petrole yeni rekorlar kırdırdı. Artan risk iştahıyla birlikte petrol 102 dolara, altının ons fiyatı 965 dolara sıçradı. Euro ise 1.51 dolara dayanarak ABD parasının tahtını iyice sarstı. Gözler FED’den gelecek adıma çevrildi.

ABD Merkez Bankası’nın (FED) bir kez daha faiz indirimine gideceği söylemleri piyasanın yüzde 0.50’lik faiz indirim beklentisini tetikleyince, dün Euro, altın ve petrolde yeni rekorlar kırıldı. Euro 1.51 dolara dayanarak ABD parasını tüm zamanların en yüksek seviyesi ile ezdi. Dolardaki düşüş petrolü 102 dolarla yeni bir rekora taşıdı. Altın fiyatları da tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 960 dolara fırladı. Risk iştahındaki artış global borsalara da alım getirdi.

FED’DEN ’ELİM SAĞLAM’ AÇIKLAMASI: Piyasalarda yeni faiz indirimi olasılığı üzerinde durulurken, ABD Merkez Bankası’ndan gelen açıklamalar da bunu destekledi. FED Başkan Yardımcısı Donald Kohn, ülkenin ekonomisindeki yavaşlamanın, yüksek enflasyondan daha büyük bir kaygı nedeni olduğunu söyledi. Kohn, "zor zamanlar" olarak nitelediği bir dönemde FED’in faizleri indirme konusundaki istekliliğine dikkat çekti. Kohn, "Elimizde gerekli araçlarımız var. FED Başkanı Bernanke’nin sık sık vurguladığı gibi, gerekeni yapacağız" dedi. FED, eylül ayından bugüne kadar faiz oranlarını yüzde 5.25’ten yüzde 3’e çekti.

EURO 1.5088 DOLAR: FED’den gelen "faiz indirim" sinyali ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Euro bölgesinde faiz indiriminin erken olduğu söylemleri piyasalarda çıkış arayan büyük fonların risk iştahını yeniden canlandırdı. Euro 1.5088 seviyesi ile doları ezerek tüm zamanların en yüksek seviyesine tırmandı. Öte yandan Almanya’da iş dünyasının ekonomiye olan güvenini ölçen IFO endeksi iyi geldi. Bu da Euro Bölgesi’nde faiz indirim olasılığını azaltan bir gelişme olarak paritenin yükselişini destekledi. Piyasa uzmanları Euro’nun dolar karşısında önümüzdeki 3 ayda 1.53 seviyesine bir sıçrama yapabileceği tahmininde bulundu.

PETROL 102 DOLARLA REKORDA: Dolardaki rekor, düşüş petrol fiyatlarını da rekora taşıdı. Doların Euro karşısında gerilemesi ve gelecek hafta toplanacak OPEC’in üretimi kesmek yönünde karar vereceği yönündeki beklenti etkili oldu. Ayrıca ABD ve Avrupa’da düşen sıcaklıkların petrol talebini artırması da tırmanışa neden gösterildi. ABD tipi hafif ham petrol varil fiyatı 102 dolardan, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 83 sent artarak 100 doları aştı. Uzmanlar, doların Euro karşısında düşmesinin, doların hakim olmadığı para birimleri için petrolü çekici hale getirmesi nedeniyle en büyük katalizör olduğunu söyledi.

ALTIN 1000 DOLAR HEDEFİNDE: Doların Euro karşısındaki en düşük seviyeye inmesi ve uluslararası para birimleri karşısında değer kaybetmesi altın fiyatlarını da tetikledi. Petrol fiyatlarındaki yükselişle paralele olarak altının ons fiyatı uluslararası spot piyasada 964.70 dolarla tarihin en yüksek düzeyine tırmandı. Uzmanlar altının kısa vadede 1000 dolara tırmanacağı tahmininde bulundu.

Bernanke: FED gerektiğinde ekonomiye destek verecek

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, kötü durumdaki konut ve kredi piyasalarının zaten durgun olan ekonomiyi daha da zayıflatmaması için gerektiği takdirde harekete geçeceklerini söyledi. Bernanke, ABD Temsilciler Meclisi’nin Finansal Hizmetler Komitesi’nde sunulmak üzere hazırladığı konuşma metninde, "Büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin varlığını sürdürdüğünü görmek önemlidir" dedi.

Yabancı Türkiye’den 5 yılda 22 milyar dolar kár götürdü

YABANCI yatırımcıların son beş yılda Türkiye’deki doğrudan ve portföy yatırımlarından elde ettikleri toplam 22 milyar dolarlık kárı yurt dışına götürdü. 2003-2007’yi kapsayan 5 yıllık dönemde yabancılar, Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri kárların 5.9 milyar doları ile borsa, bono portföy yatırımlarından kazandıkları 16 milyar 45 milyon doları yurt dışına transfer etti. ANKA

Dolar 1.17 YTL’ye indi

TÜRK para ve sermaye piyasaları dün ABD’den gelen haberlere göre hareket etti. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), IBM’nin 15 milyar dolarlık hisse geri alım yapacağı haberiyle yurtdışı borsaların aksine güne yükselişle başladı. Gün içinde 46.755 puana yükselen endeks, bu seviyelerde satışla karşılaştı.

ABD DATASI OLUMSUZ: ABD’de konut kredilerindeki en büyük para kaynağı Fannie Mae, dördüncü çeyrekte 3.5 milyar dolarlık zarar açıkladı. Ayrıca Türkiye saati ile 15.30’da açıklanan ABD ocak ayı dayanıklı mal siparişlerinin yüzde 5.3 düşmesi resesyon kaygısını tetikledi.

İMKB YÜZDE 1.6 YÜKSELDİ: İMKB günü 46.260 puandan yüzde 1.62 artışla tamamladı. Bankalararası piyasada yabancı satışlarıyla başlayan dolar, 1.1770 YTL’ye kadar geriledi. Bugün valörlü işlemlerde dolar 1.18 YTL’ye yükseldi. Dolar serbest piyasada 1.1850 YTL’den

 

 

 

 

PARA PİYASA VERİLERİ
 
    EN SON DEĞİŞİM (%)  
 
  IMKB 100 45592 -1.839  
  IMKB 30 56963 -2.0746  
  USD 1.2094 0.2796  
  EURO 1.7932 0.5305  

Çin’de 11 yılın en yüksek enflasyonu

Çin’de Tüketici Fiyat Endeksi Ocak ayında yüzde 7.1 arttı. Bu, Çin’de 1997 yılından bu yana görülen en yüksek enflasyon oranı oldu. Çin’de en son Aralık 1996’da yüzde 7 enflasyon görülmüştü.

PEKİN - Bank of China tarafından daha önce yapılan tahminlerde, Ocak ayında yüzde 7.5 veya daha yüksek enflasyon beklentisi ifade edilmişti. Devlet İstatistik Bürosu’nun verilerine göre, gıda fiyatları geçen yılın aynı dönemine oranla 18.2, tahıl fiyatları 5.7 ve yemeklik yağ fiyatları yüzde 37.1 arttı.

Çin’de geçen yılın ikinci yarısında TÜFE’deki artışın başlıca unsuru olarak görülen domuz etinin fiyatı ise Ocak ayında yüzde 58.8 arttı.

Çinli ekonomistler, enflasyondaki artışın gerekçesi konusunda farklı görüşler ileri sürdü. Devlet İstatistik Bürosu Başekonomisti Yao Cingyüen, bir süre önce ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan son 50 yılın en ciddi kar felaketini enflasyonun başlıca unsurları arasında gösterirken, Pekin Üniversitesi’nde Prof. Song Guoçing ise kar felaketinin Ocak ayındaki enflasyona etkisinin sınırlı olduğunu ve kar felaketinin etkisinin uzun vadede görüleceğini kaydetti.

Song, Şinhua haber ajansı tarafından yayınlanan yorumunda, enflasyonun gerekçesi olarak yükselen para arzını gösterdi. Çinli ekonomist, faiz oranlarını artırma dahil alınan önlemlerin yetersiz kaldığını öne sürdü. Song, Çin’in ticaret fazlasındaki artışın yavaşlamasına rağmen, sıcak para akışının sürdüğüne ve daha çok hisse senetleriyle borsaya yöneldiğine dikkati çekerek, para tedariki hesaplanırken bu unsurun göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.


(19/02/2008)
PARA PİYASA VERİLERİ
 
    EN SON DEĞİŞİM (%)  
 
  IMKB 100 46370 1.3741  
  IMKB 30 58070 1.4274  
  USD 1.1906 -0.2552  
  EURO 1.7554 0.3917  

Irak petrolü için 70 şirket sıraya girdi
Dünyanın üçüncü en büyük petrol rezervlerine sahip Irak’ın Petrol Bakanlığı, ülkenin petrol rezervlerini geliştirmek için açılan ihalelere katılmak için 70 uluslararası şirketin kayıt yaptırdığını açıkladı.

BAĞDAT - Royal Dutch Shell ve Total gibi büyük petrol şirketleri Irak’a girebilmek için yıllardır hazırlık yapıyorlar. Irak Petrol Bakanlığı sözcüsü Asım Cihad Reuters’a yaptığı açıklamada, “Başvuru belgelerini çok dikkatli bir şekilde inceleyecek ve kontrol edeceğiz. Önümüzdeki ay Irak petrol sahalarında çalışmasına izin verilen şirketleri açıklayacağız” dedi. 

Irak halen günde yaklaşık 2.3 milyon varil petrol üretiyor ancak 115 milyar varillik bilinen rezervi var. Bazı petrol şirketleri ülkenin kuzeyindeki Kürt yönetimiyle daha önce anlaşmalar imzaladılar. Ancak bu adımlar, bu şirketleri kara listeye almakla tehdit eden ve anlaşmaların yasal olmadığını bildiren merkezi hükümetin tepkisini çekiyor.

Cihad, Avrupalı, Asyalı ve Amerikan şirketlerin Irak ile petrol anlaşması yapmak üzere başvurduklarını belirtti. Shell ve İspanyol enerji şirketi Repsol YPF daha önce bu anlaşmalar için başvuru yaptıklarını açıklamışlardı.


İngiltere, mortgage kurbanını kamulaştırıyor
İngiltere, mortgage sorunları nedeniyle sıkıntıdaki Northern Rock bankasını kamulaştırma kararı aldı. Böylece bankaya özel sektörden bir alıcı bulmak için beş aydır sürdürülen çabalar sona erdi.

LONDRA - Geçen yıl başlayan kredi krizinde fonlama yapısı çöken, ülkenin beşinci en büyük mortgage sağlayıcısı Northern Rock, İngiltere Merkez Bankası’ndan o günden bu yana 25 milyar sterlin (49 milyar dolar) borçlandı. 

Northern Rock bozgunu İngiltere Başbakanı Gordon Brown ve maliye bakanı Alistair Darling için büyük bir sorun haline geldi ve İşçi Partisi’ne yönelik desteği azalttı.

Darling dün düzenlenen basın toplantısıyla yaptığı açıklamada, kamulaştırmanın geçici olduğunu ve piyasanın istikrar kazanmasının ardından bankanın özel sektöre geri döneceğini belirtti. Darling bunun halkın çıkarlarını korumak için en iyi çözüm olduğunu ifade etti.

Darling açıklamasında, “Piyasa koşulları iyileşecek. Northern Rock’ın mortgage hesapları iyi ve sanırım bu varlığı elden çıkarmak bizim için bir hata olur” dedi.

Maliye Bakanı, “Bu noktada müdahale etmemiz gerekliydi çünkü bu bankanın batmasına izin verirsek, sorunlar büyük ihtimalle İngiliz bankacılık sistemine yayılacaktı” dedi.

Darling bugün BBC televizyonunda yaptığı yeni bir açıklamada da, İngiltere’nin banka için gelecek tekliflere hâlâ açık olduğunu söyledi


Yahoo’dan Microsoft’a ret

Yahoo, Microsoft tarafından yapılan 42 milyar dolarlık satın alma önerisini, yetersiz bularak resmi olarak geri çevirdi.

NEW YORK - Yahoo tarafından yapılan açıklamada, Microsoft’un teklifinin, Yahoo’nun gerçek değerinin altında olduğu kaydedildi. Ancak Microsoft’un Yahoo’dan kolay kolay vazgeçmeyeceği ve direkt olarak Yahoo hissedarlarıyla bağlantıya geçeceği ifade ediliyor. 

The Times Gazetesi’nde yayımlanan bir haberde ise, Yahoo yönetiminin, Microsoft’un baskısına karşı elini güçlendirmek için AOL ile yeniden birleşme görüşmelerine başlayacağı belirtildi.

Gazete, Yahoo’nun Google’la ittifak kurma seçeneğini de değerlendireceğini bildirdi.

Microsoft ile Yahoo birleşirse, dünyanın en büyük bilsiyar teknolojisi şirketi olarak, internetin arama motoru lideri Google’a ana rakip olacak.


(15/02/2008)
IMF: Kimse krizden yara almadan
çıkamaz:
YENİ DELHİ - Üç günlük ziyaret için Hindistan’da bulunan Strauss-Kahn yaptığı konuşmada, yetkililerin herhangi bir gerilemeye iç talebi sürdürmek için mali ve para politikaları yoluyla cevap vermesi gerektiğini belirtti. Strauss-Kahn, finans krizinin reel ekonomiye sıçramasıyla dünya ekonomisinin zor bir döneme girdiğini de söyledi.

IMF Başkanı, “Etkilerin Avrupa’da da gittikçe daha fazla hissedileceğini düşünüyorum ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin krizden muaf olmadığına inanıyorum. Bu global bir çözüm gerektiren global bir sorun haline geldi. Gelişmekte olan piyasaların da, krize karşı sanayileşmiş ülkelerin makroekonomik ve düzenleme politikaları yoluyla verdikleri cevaplara katılmaları gerek” dedi.

Strauss-Kahn, merkez bankalarının, bankalararası para piyasalarının sorunsuz işlemesini kolaylaştırmak için likidite sağlamaya devam etmeleri gerektiğini söyledi ve düzenleyici kurumların, değişikliklere hızlı yanıt verme kapasitesine sahip olmalarını tavsiye etti.

New YorkBorsası yükseldi...

      New York menkul kıymetler borsası günü yükselişle kapattı.
      Borsanın temel göstergesi Dow Jones 178,83 puan artışla 12.552,24 puana çıkarken, teknoloji endeksi Nasdaq da ,89 puan yükselerek 2.373,18 puandan kapandı.
     

 

 

 

 

 

 

Denizbank'tan 2007'de 341 milyon YTL net kar

18:18

Denizbank, 2007 yılı için 341 milyon YTL net kar açıkladı. Denizbank'tan 2007 yılı finansal verilerine ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, banka 2007'de net karını önceki yılın aynı dönemindeki karına göre yüzde 15 artırarak 341 milyon YTL'ye yükseltti.Konut kredilerinde yüzde 90'lık artış ile 993 milyon YTL'ye ulaşan Denizbank, 2007 yılı sonunda toplam aktif büyüklüğünü yüzde 27 artış ile 18 milyar 647 milyon YTL'ye, öz kaynaklarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 oranında artırarak 1 milyar 678 milyon YTL'ye, müşteri mevduatını da yüzde 21'lik artış ile 10 milyar 822 milyon YTL'ye çıkardı.

Denizbank, yüzde 51 oranında artışla kredi büyüklüğünü 13 milyar 412 milyon YTL'ye yükseltti.Banka tüketici kredilerini yüzde 52 oranında artırarak 2 milyar 646 milyon YTL'ye, ihtiyaç kredilerini yüzde 53 artırarak 1 milyar 513 milyon YTL'ye çıkardı.Denizbank'ın işletme bankacılığı alanında sağladığı kredi miktarı tarım kredileri ile birlikte yüzde 69'luk artış ile 2 milyar 575 milyon YTL, tarım kredileri yüzde 63 oranındaki artış ile 565 milyon YTL olarak gerçekleşti.

Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, finansal sonuçlara ilişkin değerlendirmesinde, banka olarak 10. yılı ''yine bir gurur tablosu'' ile kapatmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı.Ateş, Denizbankın aktif büyüklüğünde Türkiye'nin özel sermayeli bankaları arasında 6. sıraya yerleştiğini belirterek şunları kaydetti:''Gerek karlılıkta, gerek aktif büyüklüğünde, gerekse kredilerde yakaladığımız yükseliş grafiğini, ana hissedarımız Dexia'nın da katkılarıyla önümüzdeki yıllarda daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz. 2008 yılında da, bundan önceki yıllarda olduğu gibi işletme bankacılığı, tarım bankacılığı ve bireysel bankacılık alanındaki iddiamızı hayata geçireceğimiz yenilikçi ürün ve hizmetlerle pekiştireceğiz. Tarım, enerji, eğitim, sağlık, denizcilik gibi niş sektörlere sağladığımız destek artarak devam edecek. Bu vesile ile, gösterdikleri özveri ve harcadıkları emekle bizi hedeflerimize her geçen gün biraz daha yaklaştıran Denizbank Finansal Hizmetler Grubunun 7.600 çalışanına da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.''

 

 

New York Borsası düşüşle açıldı

17:12

New York Menkul Kıymetler Borsası, ekonomik büyümeye ilişkin olumsuz veriler nedeniyle düşüşle açıldı.Dow Jones endeksi, 87,35 puan (yüzde 0,69) değer kaybederek, 12,606.93 puandan işlem gördü.

The Standard & Poor's 500 endeksi yüzde 0,52 ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 0,53 oranında değer kaybettiler.

 
Cihat BÖCEK/OGÜ MMF MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
 
Güncel Döviz Kuru
 
Gündemden
 
Zaman Kavramı
 
Gazeteler
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol